expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

12 Ocak 2019 Cumartesi

Lizbon, Portekiz



Başından sonuna kadar arkadaşımla beraber planladığımız 6 ülkeli Avrupa Turumuz'un ilk rotası Lizbon, Portekiz!

Lizbon, Portekiz’in başkenti ve en büyük şehridir. Tejo Nehri’nin oluşturduğu haliç üzerine kurulu olan Lizbon, Atlantik Okyanusu kıyısındadır.

2001 yılında 564.477 nüfusa sahip olan Lizbon şehrinin içinde bulunduğu "Lizbon Metropolitan Alanı"nın nüfusu 2005 yılında yaklaşık 2.700.000 civarındadır. Lizbon bölgesi Avrupa Birliği ortalamasının üzerindeki refah düzeyi ile Portekiz’in en zengin bölgesidir.

Avrupa’nın en renkli başkentlerinden birisi olan Lizbon, Roma ve İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulmuştur. 1260 yılından beri Portekiz’in başkenti olan şehir 16. yüzyılda Portekiz İmparatorluğu zamanında en ihtişamlı dönemini yaşamıştır.
                              

Havalimanından Şehir Merkezine Ulaşım          
               
Havalimanından şehir merkezine ulaşım oldukça kolay. 

Havalimanından çıkınca bilet makinelerinden biletinizi alın ve şehir merkezinin yolunu tutun. 






Bilet fiyatları: 


Tek kullanımlık - €1.40
Gidiş- Dönüş kullanımlık (2 kullanım) - €2.80
24 saat sınırsız kullanımlık - €6.00



Havalimanından metro ve tramvay ile şehir merkezine yakın bir yere geldik. Tramvaydan iner inmez bu horoz heykelini gördüm ve aklıma, doğal olarak, direkt Denizli geldi.







KONAKLAMA


Konaklama için herkesin bütçesine göre uygun yerler bulabilirsiniz. Hostel fiyatları kişi başı gecelik 20-30 Euro'dan başlıyordu. Eğer bütçenin varsa otel seçeneklerine de bakabilirsiniz, otel fiyatları da 50-60 Euro'dan başlıyor.

Eğer ki hiç bütçeniz yoksa Couchsurfing Uygulaması'nı tavsiye ederim, tamamen ücretsizdir, tabi sizi konaklamanız için kabul edecek bir ev sahibi bulabilirseniz. :)

Biz Lizbon'da konaklamamıştık, havalimanında biraz uyuduk ve sonraki durağımız olan Paris için yola koyulduk. Yol dediğime bakmayın, uçakla gittik :)




GEZİLECEK YERLER


Augusto Caddesi

Augusto Caddesi
Augusto Caddesi kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biridir Lizbon'da.  Caddeyi bitirince benim olduğum yerde ( soldaki fotoğraf) olacaksınız ve tam karşınızda kocaman bir meydan; meydanı geçince de denize ulaşacaksınız!


















BELEM KULESİ

Belém Kulesi, (Portekizce: Torre de Belém) Portekiz'in başkenti Lizbon'un Belém bölgesinde bulunan tarihi bir kuledir.
Gotik stilinin devamı olan Manuelin tarzında olan kule, 16. Yüzyıl'ın başlarında Portekizli kaşif Vasco de Gama anısına yapılmıştır.


Kuleye tramvay hatlarıyla ulaşabilirsiniz. 
Kulenin dışı ücretsiz ama içeriye girmek isterseniz giriş ücretlidir.












ALFAMA

Alfama'daki nostaljik tramvay
Alfama, Portekiz'in başkenti Lizbon'un São Jorge Kalesi ile Tejo Nehri arasındaki yokuşta kurulmuş en eski mahallesidir. Mahallenin adı Arapça'da hamam anlamına gelen Al-hamma 'dan gelmektedir. Oldukça fazla sayıda tarihi binalar olan bölgede, pek çok da Fado barları ve restaurantları vardır.




İber Yarımadası'ndaki İslamiyet döneminde Alfama şehrin tamamını oluşturuyordu. Daha sonra şehir batıya, Baixa bölgesine doğru genişlemiştir. 1755 Lizbon Depremi şehrin diğer semtlerine göre Alfama'yı daha az etkilemiştir. Bu sayede dar ve tarihi sokaklar günümüze kadar kalabilmiştir.







Bu tramvayları ben kendimi bildim bileli merak ederdim. Özellikle sosyal medyada sürekli bu tramvay fotoğraflarını görürdüm ve hep bunları binmeyi isterdim. Ve sonunda hayalim gerçek oldu...

Gerçekten inanılmaz bir duygu bu tramvaylarla şehri gezmek!






25 NİSAN KÖPRÜSÜ


25 Nisan Köprüsü, (Portekizce: Ponte 25 de Abril) Portekiz'in Lizbon kentinde Tejo Nehri üzerine kurulmuş bir asma köprüdür. Sudan yüksekliği 70 m. olan köprüde, altı şeritli yol, iki şerit tren rayı mevcuttur.



Bu köprüyü gezmeniz zor olacaktır ancak köprünün altında çekilmiş bir fotoğrafınız olmalı mutlaka.



San Fransisco Golden Gate
Lizbon'daki 25 Nisan Köprüsü bana San Fransisco'daki Golden Gate Köprüsü'nü anımsatıyor :)












PEKİ NE YEMELİ NE İÇMELİ BURADA?



PASTEİS de BELEM


PASTEL de NADA
Pastel de Nasa : Milföy hamuru içine krem karamel konulmuş ve üstü hafif kızartılmış bir tatlı.

Bu tatlının tarifini dünyada sadece 3 kişi biliyor diye söylemler var.

Bu tatlıyı en güzel yapan yer ise Belem Pastanesi'dir diye tavsiyemizi aldık ve yollara koyulduk...






BELEM PASTANESİ
Belem Pastanesi 1837'den beri hizmet veriyormuş, yani oldukça köklü bir pastanedir burası. 

Uzun yılların tecrübesiyle herkes Pastel de Nada yiyebilmek için burayı tercih ediyor.



Her ne kadar da uzun sıra olsa da bir müddet bekleyince siparişinizi verip o muhteşem tatlıyı yiyebiliyorsunuz.
Tabi yanında bir fincan da kahve almanızı tavsiye ederim.






Belem Pastanesi'nin çıkışı göründüğü gibi oldukça kalabalıktır.










Ben buradan gerçekten de mutlu ayrıldım. Tatlıyı çok sevdim ve içerisinin atmosferi de oldukça güzeldi. 1837'de kurulan ve hala ayakta güçlü bir şekilde duran bir pastanenin içini hayal edebilirsiniz şimdiden ...

Fiyatlar oldukça caziptir burada, mutlaka gelmelisiniz !











GELADOS SANTİNİ


Bu dondurma dükkanını arkadaşım tavsiye etmişti, mutlaka gitmelisin demişti ve gittik...

Gelados Santini'nin sanırım birden fazla şubesi var, biz çok güzel bir konumda olan bir şubesine gitmiştik. Tam da İstanbul Galata Kulesi'nin çevresi gibi bir ortamı vardı. 
Kaldırım taşlarda yürüdükçe yürüdük ve hiç yorulmadık...





Biraz sıra bekleyebilirsiniz ama siz daha sıkılmadan sıra size gelecektir.

Biz dondurmayı alıp dükkanın önünde yemeyi tercih etmiştik.
Ve dükkanın karşısında sokak sanatçıları vardı, bir yandan dondurmamızı yiyorduk bir yandan da o sokak sanatçılarının izleyip dinliyorduk.


Ve aşağıdaki videoyu da dükkanın önünde dondurma yerken çekmiştim, tam dondurma dükkanının karşısında kalıyordu. 

Oldukça marifetli olan 2 sokak sanatçısının gösterisine gerçekten de hayran kalmıştım ve hiç sıkılmadan bitene kadar beklemiştim...




ÖZETLE: 

Zamanımız kısıtlı olduğu için Lizbon Gezisi için 1.5-2 günümüzü ayırmıştık. Ama bu kısa süreye çok güzel anılar biriktirdik. 

Ben Lizbon'u özellikle eski ve tarihi sokaklardan geçen nostaljik tramvaylarından dolayı çok merak ediyordum ve o tramvaylara bindiğim için kendimi gerçekten de şanslı hissediyorum. Çünkü hem hayalimdi hem de benim gibi binmek isteyen çok fazla insan olduğu için ayakta yolculuk etmek ya da bir sonraki tramvayı beklemek zorunda kalmıştım. Ama beklemeye de değer...

Arkadaşımla beraber hazırladığımız 6 Avrupa Ülkeli seyahat turumuzun ilk rotası Portekiz'in Lizbon Şehri'ydi. Gezeceğimiz yerlerin planını yaptık ve Google Map'ten de bir harita oluşturduk, daha az yorulup gideceğimiz yerlere daha hızlı ulaşmak için.

Rotanın ilk güzergahı olan Lizbon'u oldukça verimli geçirdik ve sonraki güzergahlarımıza da bir motivasyon kaynağı oldu bu bize.

Hayatta hiçbir şey imkansız değildir istekli bir kalp ile!

Cesaret edin ve adım atın; hayallerinizden asla taviz vermeyin...

Umarım sizin için de herşey yolunda gider, iyi gezmeler şimdiden. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ZÜRİH, İSVİÇRE

  6 Farklı ülkeli Avrupa turumun 5. rotası olan Zürih, İsviçre ! Zürih İsviçre'nin en büyük kentidir. 2018 yılında Zürih Belediyesinde n...