![]() |
| New York |
Adının Türkçe'si 'Çalış ve Gez' olan ve genellikle 4 yıllık üniversite programlarına devam eden öğrencilerin katılabildiği bu programı duyduğumda araştırmaya koyuldum ve sonrasında gitmeye karar verdim. Ancak süreç daha yeni başlıyordu çünkü sponsor bir şirket bulmalıydım, bu programa katılmanın ilk şartı sponsor bir şirket bulmaktı ve yaz boyunca şirketleri araştırdım. Aslında çok fazla şirket vardı ve bu şirketlerin çalıştıkları sponsorlar vardı, ben de bunlardan en köklü ve en güvenilir sponsor olan CIEE(Council on International Education Exchange) ile çalışan bir şirket buldum sonunda. Ardından kasım ayı gibi bu şirketin İzmir şubesini aradım ve beni detaylı bir şekilde bilgilendirdiler ancak hala kafamda sorular vardı, çünkü program ücreti ufak bir ücret olmadığı için çok fazla düşündüm. Sonrasında şirketten o programı yapan öğrencilerinden bir iki kişinin iletişim numaralarını istedim ve şirket, o kişilerin izinlerini alarak bana 2 kişinin numarasını verdi.
O 2 kişi kafamdaki tüm sorulara cevap verdi ve sonrasında kesin bir şekilde artık başvuruyorum dedim...
Genel olarak CIEE ile çalışan şirketler İngilizce seviyenize ve not ortalamanıza bakıyor ve dil seviyeniz ya da ortalamanız çok kötüyse kabul etmiyorlar, çünkü işveren ile olan görüşmelerde ve konsoloslukta bir sıkıntı çıkıp gidememe ihtimaliniz oluşacağı için şirketler bu riske girip uğraşmak istemiyorlar.
Gitmeye karar verdiğim şirket not ortalamamı sordu ve telefonda kısa bir dil mülakatı yaptı seviyemi ölçmek için ardından bu programa başvurabilirsin, mutlaka bir iş buluruz sana dedi.Aslında konuşma ingilizcem çok iyi değildi ancak yeterliydi. Program ücreti 1800 Dolar'dı o zaman, 300 Dolar olan ön kayıt ücretini yatırdım. Sonrasında şirket bana onların oluşturduğu platformda bir CV oluşturmak için kullanıcı adı ve parola içeren bir kaç mail attı .
Aslında bu CV'nin 2 amacı var: Birincisi işverenler buradan size bakabiliyorlar, diğer amacı ise şirketiniz DS160 formunuzu buradaki bilgilerinize bakarak dolduruyor.
(DS160 Formu : ABD Göçmen Olmayan Vize Başvuruları için zorunlu olan, sizin ve aileniz bilgilerinin bulunduğu uzun bir formdur.)
Adımları takip edip CV'yi oluşturdum ve şirketin sözleşmelerini indirip onları imzalayıp geri İzmir'e gönderdim. Sözleşmeler genel hatlarıyla ne durumlarda ücret iadesi oluyor ne durumlarda olmuyor gibi şeyleri içeriyordu. Özetlemem gerekirse eğer siz programdan caymazsanız ve şirketten kaynaklı bir sorun oluşursa şirket bütün paranızı geri iade ediyor; ancak sizden kaynaklı bir durum oluşursa 300 Dolar şirketin oluyor ve başka bir ücret verdiyseniz onları geri alıyorsunuz.
İşlemleri bitirdikten sonra şirket size dil seviyenize göre ellerinde olan işleri sunuyor. Bana da sundular ancak her ne olursa olsun ben housekeeperlık (özetle otel odası temizlemek) yapmak istemiyorum dedim ve bana Amerika'nın Virginia Eyaleti'nde, Virginia Beach'te Fairfield Inn adlı bir otelde saatlik ücreti 8.75 Dolar olan breakfast attendant (kahvaltı sorumlusu) işini sundular. Ve 1 hafta iş,otel ve eyalet hakkında araştırma yaptıktan işi kabul ettim. Ve tabi ki de işi benim kabul etmem bir şey ifade etmiyor, işverenin de beni kabul etmesi gerekiyor. Şirket bu iş görüşmesi için belirli bir tarih ve saat verdi, o tarihte ve saatte Skype'tan canlı iş görüşmesi yapacaktım. İşveren Skype adresimi oluşturduğum CV'den aldı ve görüşme tarihine 1 hafta kala beni ekledi.
Şirketin bana verdiği tarihe kadar şirketin mail olarak gönderdiği örnek mülakat sorularına baktım ve Youtube'tan da mülakat videolarını izledim ancak bir arkadaşım ile de Skype'tan kendimi alıştırmak için mülakat yapmıştık, o bana sorular soruyordu ben de mülakattaymışım gibi cevaplar veriyordum.
İŞVERENLE SKYPE'TAN İŞ GÖRÜŞMESİ
Ve beklenen tarih geldi...
Kendi internetimde bir problem olma ihtimaline karşı arkadaşımın evine gittim ve Skype'ta işverenin beni aramasını bekliyordum. İşveren 4 -5 saat geç de olsa beni aradı, ses ve görüntüde sorun olup olmadığını kontrol ettikten sonra bana nasılsın gibi sorular sorup ısındırdı, ardından da iş hakkında konuşmaya başladık.
İş hakkında deneyimin var mı gibi sorular sordu ve sonrasında da en önemli soruyu sordu: ''What can you offer for the company?'' Yani özetle biz seni neden alalım, bize ne verebilirsin ?
Hepsine cevap verdi, bana ne tarihler arasında çalışabileceğimi sordu ve ben cevapladıktan sonra da bir sorunuz var mı dedi ardından da bir sorumun olmadığını söyledim ve görüşmeyi sonlandırdık.
Yarım saat sonra şirket beni aradı ve :''Yunus şirket sana başka bir iş teklif etmiş sen de kabul etmemişsin:'' dedi. Ben böyle bir şey olmadığını söyledim görüşmenin gayet güzel geçtiğini hatta tarihleri de konuştuğumuzu bildirdim ve bir gün sonra beni geri aradılar meğerse benim evraklarımı diğer öğrencilerin evraklarıyla karıştırmışlar, sonrasında tebrikler Yunus, işi almışsın dediler ve o an gerçekten çok sevinmiştim.
CIEE MÜLAKATI
Bu mülakat için gerçekten heyecanlanmaya hiç gerek yok çünkü canlı bir mülakat değil. CIEE size kullanıcı adı ve parola içeren bir mail gönderiyor, o bilgilerle CIEE'in sitesinden giriş yapıp oradaki mülakatı hazır olduğunuzda gerçekleştiriyorsunuz. Bu mülakatın içeriği: Mülakata başla deyince mülakat başlıyor ve toplam 4 sorunuz oluyor. İlk üç soruyu sistem otomatik olarak soruyor, örneğin ''Eğer bir hayvan olmuş olsaydınız hangisini seçerdiniz ve neden?'' gibi sorular ve her biri için 1 dakika süreniz oluyor; 4. soruda da 3 dakika boyunca özgürce istediğiniz konuda İngilizce konuşuyorsunuz ardından da orta-ileri gibi İngilizce seviyeniz oluşuyor ve bunu bir hafta gibi bir süreçte size mesajla bildiriyorlar.
Ardından konsolosluk vize işlemleri için hazırlıklara başlıyoruz...
Başvuracağınız vize türü J-1 Değişim Vizesi'dir ve bu vize mülakatına girebilmeniz için DS formunuzun gelmiş olması gerekiyor. Bu saydıklarımı Türkiye'den başvurduğunuz şirket sağlıyor sizin için, siz karışmıyorsunuz. Bu evrakların yanında öğrenci belgesi,transkript gibi bazı belgeler de olmak zorunda ve bu belgeleri siz temin etmek zorundasınız.
Ancak şirkete, vize randevusu için 160 Dolar, Sevis Ücreti için 35 Dolar, uçak bileti için ortalama 650-750 Dolar ve konaklayacağınız yer depozito istiyorsa onun için de ortalama 100 Dolar vermeniz gerekiyor . Şirket sizin adınıza Sevis Ücreti'ni ödüyor ve vize randevunuz ile uçak biletinizi alıyor. Yani size kalan, belirtilen tarih ve saatte istenilen bütün evraklarla birlikte konsolosluğa gitmek...
(Şirketler uçak biletlerini sizin adınıza aldıkların kendileri de komisyon alıyor. Tavsiyem vizeniz elinize geçtikten sonra kendiniz alın uçak biletinizi ve mutlaka esnek alın.)
VİZE SONRASI
(Şirketler uçak biletlerini sizin adınıza aldıkların kendileri de komisyon alıyor. Tavsiyem vizeniz elinize geçtikten sonra kendiniz alın uçak biletinizi ve mutlaka esnek alın.)
KONSOLOSLUK VİZE MÜLAKATI
Gerekli Evraklar:
- Pasaport
- Biometrik fotoğraf
- DS160 Formu
- DS Formu
- İş sözleşmesi
- Sağlık sigortası
- Ve geri döneceğinizi destekleyici belgeler
Bu mülakat herkesin korktuğu bir mülakat ancak gerçekten korkulacak hiçbir şey yok. Olay tamamen sizin özgüvenli ve rahat olmanızda bitiyor. Kendi vize mülakatımı anlatıyorum hemen...
İstanbul'da Sarıyer'deki konsolosluktan randevumu aldım ve 1-2 saat erkenden gittim. Randevu saatime az bir süre kalınca güvenlik kapıyı açtı, randevu saati gelenleri toplu olarak içeriye aldılar ve girişte üst araması yaptılar. Üst aramasından sonra 30-40 metre ileride fotoğrafınızı kontrol ediyorlar ve uygun değilse tekrardan çektirip öyle geliyorsunuz. Fotoğrafınızda sıkıntı yoksa ilerliyorsunuz ve 20 metre ilerideki cam kapının önünde bekliyorsunuz, kapıdan ses gelince içeriye 3 ya da 4 kişi alıyorlar. Aldıkları kişiler çanta,çeket ve hırka gibi eşyalarını kutulara koyup cihaza bırakıyorlar ve siz de X-ray cihazından geçiyorsunuz. Sonra 15 metre ilerideki asansörden mülakat katına yukarı çıkıyorsunuz. Asansörden çıkınca sola 20 metre ve sağa da 10 metre yürüyünce asıl salona geliyorsunuz. Kapıyı açıp hemen girişte bekleyen görevlilere pasaport ve DS160 Formu'nu veriyorsunuz, ardından da size randevu numarası veriyorlar. Burayı tamamıyla bir banka gibi düşünebilirsiniz. Hemen girişte 2 tane sıra fişi veriyorlar bir tanesi evrakları kontrol etmek için, diğeri de mülakat için ama ikisinin de numarası aynı.
Sıra fişinizi aldıktan sonra hemen ilk baştaki camlı gişeye gidip evraklarınızı verebilirsiniz,kontrol edecekler. Sonra ordan çıkıp hemen sağındaki camlı gişeye pasaportunuzu verip 10 parmak izi vereceksiniz.Ve bu işlemin ardından arkada bulunan koltuklarda oturabilirsiniz.
Mülakat yapacağınız yerler ve evraklarınızı teslim ettiğiniz yerler hep camlı bölmelerden oluşuyor ve iletişimi mikrofon ve hoparlör gibi cihazlarla sağlıyorsunuz. Bekleme alanında lavabo ve temiz içme suyu var, rahatlamak için içebilirsiniz.
Sıra numaranızı iyi takip edin ve tavsiyem gişelere yakın oturup sorulan soruları dinleyin, kendinizi ona göre hazırlayın.
Hatta giriş konuşması tasarlayın kafanızda.
Ben : ''Merhabalar, şuan biraz heyecanlıyım ama İngilizce konuşmak beni mutlu ediyor.'' demiştim ve bana hiç soru sormadan, kendisi gideceğim yer ve iş hakkında bişeyler konuştuktan sonra vizemi onayladı.
Sıra numaranız yanınca güler yüzlü bir şekilde gişenize gidin, kafanızda giriş konuşmasıyla sıcak bir selam verin. Ardından sizin evraklarınızı isteyecektir ve alttaki boşluktan evraklarınızı konsolosa verin.
Konsolos bir yandan evraklarınızı inceleyecektir ve bir yandan da size sorular soracaktır. 2016 yılına kadar herşey çok daha kolaydı ama konsolosluğun 2016'dan sonra özellikle son sınıf öğrencilerinin konsolosluğu geri geleceğine ikna ettiği halde geri gelmediklerini gördükten sonra işler biraz daha zorlaştı.
1. ve 2. sınıfsanız sizin geri geleceğinize dair sorular sormazlar çünkü mezuniyetinize daha 2,3 sene olması en iyi teminattır geri gelmeniz için.Genel olarak nereye gidip ne iş yapacağınızla ilgili sorular sorup ingilizcenize bakarlar. Not ortalamanıza ve transkriptinize de bakarlar.
3. sınıfsanız size fazladan, geri geleceğinize dair sorular sorular sorabilirler. Mezun olunca ne yapacaksınız? gibi.
4. sınıfsanız eğer durum en risklisidir. Dediğim gibi 2016'dan sonra gidip geri gelmeyen çok fazla son sınıf Türk Öğrenci olmuş, kendim de bizzat şahit oldum. Bu nedenle geri geleceğinizi onları inandırmanız gerekiyor. Önceden şirketlerden alınan yazılar ya da üniversitelerden alınan referans kağıtları çok işe yarıyordu ama artık bu süreçten sonra onları da çok fazla sorgulayacaklardır.
Öğrencinin birinden bizzat dinledim : '' Dönünce çalışacağıma dair bir yazı almıştım bir yerden, konsolosluk o işletmeyi arayıp sormuş gerçekten çalışacak mı diye. Sonra okulumun öğrenci işlerini aramışlar, transkript gerçek mi diye.''
Sıra fişinizi aldıktan sonra hemen ilk baştaki camlı gişeye gidip evraklarınızı verebilirsiniz,kontrol edecekler. Sonra ordan çıkıp hemen sağındaki camlı gişeye pasaportunuzu verip 10 parmak izi vereceksiniz.Ve bu işlemin ardından arkada bulunan koltuklarda oturabilirsiniz.
Mülakat yapacağınız yerler ve evraklarınızı teslim ettiğiniz yerler hep camlı bölmelerden oluşuyor ve iletişimi mikrofon ve hoparlör gibi cihazlarla sağlıyorsunuz. Bekleme alanında lavabo ve temiz içme suyu var, rahatlamak için içebilirsiniz.
Sıra numaranızı iyi takip edin ve tavsiyem gişelere yakın oturup sorulan soruları dinleyin, kendinizi ona göre hazırlayın.
Hatta giriş konuşması tasarlayın kafanızda.
Ben : ''Merhabalar, şuan biraz heyecanlıyım ama İngilizce konuşmak beni mutlu ediyor.'' demiştim ve bana hiç soru sormadan, kendisi gideceğim yer ve iş hakkında bişeyler konuştuktan sonra vizemi onayladı.
Sıra numaranız yanınca güler yüzlü bir şekilde gişenize gidin, kafanızda giriş konuşmasıyla sıcak bir selam verin. Ardından sizin evraklarınızı isteyecektir ve alttaki boşluktan evraklarınızı konsolosa verin.
Konsolos bir yandan evraklarınızı inceleyecektir ve bir yandan da size sorular soracaktır. 2016 yılına kadar herşey çok daha kolaydı ama konsolosluğun 2016'dan sonra özellikle son sınıf öğrencilerinin konsolosluğu geri geleceğine ikna ettiği halde geri gelmediklerini gördükten sonra işler biraz daha zorlaştı.
1. ve 2. sınıfsanız sizin geri geleceğinize dair sorular sormazlar çünkü mezuniyetinize daha 2,3 sene olması en iyi teminattır geri gelmeniz için.Genel olarak nereye gidip ne iş yapacağınızla ilgili sorular sorup ingilizcenize bakarlar. Not ortalamanıza ve transkriptinize de bakarlar.
3. sınıfsanız size fazladan, geri geleceğinize dair sorular sorular sorabilirler. Mezun olunca ne yapacaksınız? gibi.
4. sınıfsanız eğer durum en risklisidir. Dediğim gibi 2016'dan sonra gidip geri gelmeyen çok fazla son sınıf Türk Öğrenci olmuş, kendim de bizzat şahit oldum. Bu nedenle geri geleceğinizi onları inandırmanız gerekiyor. Önceden şirketlerden alınan yazılar ya da üniversitelerden alınan referans kağıtları çok işe yarıyordu ama artık bu süreçten sonra onları da çok fazla sorgulayacaklardır.
Öğrencinin birinden bizzat dinledim : '' Dönünce çalışacağıma dair bir yazı almıştım bir yerden, konsolosluk o işletmeyi arayıp sormuş gerçekten çalışacak mı diye. Sonra okulumun öğrenci işlerini aramışlar, transkript gerçek mi diye.''
Bana 2016'da soru sormadan vize vermelerinin en önemli nedenleri ise özgüvenli gibi davranıp konuşmaya ilk benim başlamam ve 1. sınıf olmamdır.
2018'de ise 3. sınıftaydım ve sorduğu sorular :
Konsoloslukta her türlü sorular sorulabiliyor:
2018'de ise 3. sınıftaydım ve sorduğu sorular :
- Nereye gideceksiniz?
- Ne iş yapacaksınız?
- 2016'da Amerika'da nereleri gezdiniz?
- Bu sefer nereleri gezmeyi planlıyorsunuz?
- Ne zaman mezun olacaksınız?
- Mezun olunca ne yapacaksınız?
- Türkiye'nin dışında herhangi bir yerde bulundunuz mu?
Son sorduğu soruya: ''Evet, İspanya,Fransa, İtalya ve Almanya gibi 15 ülkede bulundum.'' dedim ve woww dedikten sonra onayladı vizemi.
- Annenizin doğum tarihi ne zaman?
- Reis denince aklınıza kim geliyor? gibi.
Burada verdiğiniz cevaplar mutlaka doğru olsun, her ne olursa olsun doğru olsun. Çünkü bu soruların mutlaka bir amacı vardır, dürüstlüğünüzü test ediyor olabilirler.
Genel olarak vize görüşmesinde tavsiyem:
Özgüvenli görünün, ingilizceniz iyi değilse bile heyecanlı olduğunuzu bildirin ve yapacağınız hataları da bu heyecanınıza bağlasınlar. Ve kesinlikle vize görevlisinin yüzüne :'' Hadi sor .'' der gibi bakmayın, konuşun mutlaka. Eğer ağzına bakarsanız sizi çok terletebilirler.
VİZE SONRASI
Vizeyi teslim aldık ve sonrasında gideceğimiz günü beklemek kalıyor. Bu süre zarfında Türkiye'den başvurduğunuz şirketin Amerika için oryantasyonu olur mutlaka ve buna katılabilirsiniz. Yolculuk,çalışma, Amerika'da kullanmak için telefon hatları ve sağlık konuları gibi başlıklardan oluşuyor bu oryantasyon.
Amerika'ya giderken cebinizde 800-1000 Dolar mutlaka olması gerekiyor çünkü ilk paycheck (2 haftada bir verilen maaşlar) tarihine kadar harcamalarınız olacak ve konaklama ücretinizi ev sahibine vermeniz gerekecektir.
Yolculuk tarihinize yakın bir zamanda valizinizi ayarlayabilirsiniz ama valizinizde neler olmalı ve neler olmamalı ?
Açıkçası özel eşyalarınızı fazla fazla koyup pantolon, tişört, hırka ve ayakkabı gibi eşyalarınızı en fazla ikişer tane koymalısınız. Çünkü orada 3 ay boyunca çalışacaksınız ve travel kısmında da valizinizin yük olmasını istemiyorsanız valizinizi hazırlarken fazlasıyla düşünün. Ama ağrı kesici, ateş düşürücü vs gibi ilaçlardan mutlaka almalısınız hatta gitmeden önce doktora gidip muayene bile olabilirsiniz çünkü Amerika'da sağlık sektörü inanılmaz pahalı. Örneğin , arkadaşım sahilde bayıldı, acile götürüp geri getirdiler ve 500 Dolar fatura geldi...
Uçuş tarihiniz geldi, havalimanına gittiniz ve kontroller vs derken Amerika'ya ulaştınız. Amerika'ya ulaştığınızda havalimanında size bir form veriyorlar ( eğer uçakta doldurduysanız bu formu havalimanında doldurmuyorsunuz) onu dolduruyorsunuz ardından ülkeye giriyorsunuz. İşvereniniz sizi karşılayıp almayacaksa konaklayacağınız yere Uber, Lyft, taksi ya da otobüs gibi araçlarla ulaşabilirsiniz. Genelde öğrenciler iş başlama tarihinden en az 3-4 gün önce gidiyorlar alışmak ve dinlenmek için.
Evinize ulaştığınızda ailenize,Türkiye'den başvurduğunuz şirkete ve Amerika'da çalışacağınız şirkete haber vermelisiniz, 'ben geldim' diye.
Açıkçası özel eşyalarınızı fazla fazla koyup pantolon, tişört, hırka ve ayakkabı gibi eşyalarınızı en fazla ikişer tane koymalısınız. Çünkü orada 3 ay boyunca çalışacaksınız ve travel kısmında da valizinizin yük olmasını istemiyorsanız valizinizi hazırlarken fazlasıyla düşünün. Ama ağrı kesici, ateş düşürücü vs gibi ilaçlardan mutlaka almalısınız hatta gitmeden önce doktora gidip muayene bile olabilirsiniz çünkü Amerika'da sağlık sektörü inanılmaz pahalı. Örneğin , arkadaşım sahilde bayıldı, acile götürüp geri getirdiler ve 500 Dolar fatura geldi...
ADIM ADIM AMERİKA
Evinize ulaştığınızda ailenize,Türkiye'den başvurduğunuz şirkete ve Amerika'da çalışacağınız şirkete haber vermelisiniz, 'ben geldim' diye.
VE İŞE BAŞLIYORUZ
![]() |
| Birinci İşimden, İş Arkadaşlarımla |
Çalışma tarihiniz geldi ve iş yerinize gittiniz. En başta birkaç gün oryantasyon eğitimi verirler ve sonrasında düzenli çalışma saatleriyle çalışırsınız. İlk defa yurt dışına çıkıyorsanız ve İngilizce seviyeniz çok iyi değilse ilk başlarda insanları anlamakta güçlük çekebilirsiniz ama 2 haftaya alışırsınız mutlaka. Ve 1-2 haftaya Social Security Number'a (Sosyal Güvenlik Numarası) başvurup onu teslim almalısınız. Bunu ya kendiniz gidersiniz almaya ya da işverenle birlikte gidersiniz. Kasaba gibi merkeze uzak bir yerde çalışıyorsanız işvereniniz size yardımcı olacaktır.
Ben birinci işim olan kahvaltı sorumluluğunu çok sevmiştim, sabah saat 06.00-07.00 gibi başlıyordum ve 11.00-12.00 gibi işim bitiyordu.Yaptığım iş ise , kahvaltı alanında eksilen kahvaltılıkları doldurmak ve gelen müşterileri karşılamak eğer bir ihtiyaçları olursa da onlara yardım etmekti. İşim bittikten sonra da eğer otelde ihtiyaç varsa housekeeper ve houseman olarak çalışıyordum. Otelde kahvaltı bölümünde olduğum için kahvaltıyı otelde yapıyordum hatta eve giderken de bir yemek tabağı hazırlayıp veriyorlardı ve böylece pek fazla yemek masrafım olmuyordu.
Otelde saatlik çalışma ücreti 8.75 Dolar'dı ve haftalık 41 saatten sonra mesai olduğu için saatlik ücret 13.25 Dolar oluyordu, bunlara ek olarak da bahşiş alıyordum.
Otelde saatlik çalışma ücreti 8.75 Dolar'dı ve haftalık 41 saatten sonra mesai olduğu için saatlik ücret 13.25 Dolar oluyordu, bunlara ek olarak da bahşiş alıyordum.
PEKİ YA İKİNCİ İŞ NE OLACAK?
Eğer çalışmak istiyorsanız ve ikinci iş bakıyorsanız hızlı olmalısınız çünkü öğrenciler hızlı davranıyor ve ilk gelen işi kapıyor. Ben çalıştığım otelin karşısındaki pizzacıya otobüse binmek için para bozdurmaya gittim ve oranın sahibi tam parayı verirken bir anda ''Are you hiring?'' dedim, o da gülümseyerek ''We are hiring '' dedi. Karşıdaki otelde kahvaltı sorumlusu olarak çalıştığımı söyledim, patron İranlı'ydı ve Türkleri seviyor ve Türklere çok güveniyordu. Kısa bir mülakattan sonra 3 günlük ücretsiz eğitim verdi ve ardından işe aldı beni.
Çalışma saatlerimi oteldeki işime göre ayarlıyordu, oteldeki işim bitince pizzacıda başlıyordum çalışmaya, ya da yardıma ihtiyacı olursa Whatsapp'tan mesaj atıyordu ona göre daha erken gidiyordum.
Pizzacıda saatlik ücretim 7.50 Dolar'dı ve mesai ücreti yoktu ama bahşişlerim oluyordu.
Çalışma saatlerimi oteldeki işime göre ayarlıyordu, oteldeki işim bitince pizzacıda başlıyordum çalışmaya, ya da yardıma ihtiyacı olursa Whatsapp'tan mesaj atıyordu ona göre daha erken gidiyordum.
Pizzacıda saatlik ücretim 7.50 Dolar'dı ve mesai ücreti yoktu ama bahşişlerim oluyordu.
Başlarda mutfakta patates kesip onları 3 dakika az pişmiş olarak stokluyordum sonrasında git gide daha fazla şey öğrendim özellikle pizza yapmayı.Sonrasında patron beni kasaya geçirdi ve sipariş almaya başladım. Son 20 günüme doğru gündüz 3 gibi patron eve gidiyordu ve anahtarı bana veriyordu, çünkü tamamıyla güveniyordu bana.
İki işimde de 25 Eylül'e kadar çalışacaktım ve son çalışma günümde oteldeki bütün çalışma arkadaşlarımla vedalaştım, otelde işim bitti ve pizzacıda da son iş günümü çalışıp 'Work' kısmını bitirecektim...
Patron normalde 15.00 gibi giderdi benim son günüm diye 17.00'a kadar bekledi ve bana bir gün sonra 'Travel' için yola çıkacağımızı bildiğinden dolayı bir kaç poşet cips verdi ve namaz kılmak istediğimde, namaz kılmak için kilim tarzı bir şey vermişti. Dükkandan ayrılmadan önce bana bir zarf verdi, içinde 100 Dolar vardı ve 390 Dolar olan son paycheck'im için de 400 Dolar verdi. Gitmeden önce son fotoğrafımızı çekildik (yukarıya eklediğim fotoğraf) ve giderken de dükkandan almak istediğin, yemek istediğin her ne varsa alabilirsin dedi ve vedalaştık...
Akşam 23.00 civarında dükkandan atıştırmalık bir kaç bir şey ve içecek alıp, dükkanı kilitledim, anahtarı da yanımdaki arkadaşa patrona vermesi için teslim ettim. Ardından da bisikletimle Virginia Beach'te son gecem olduğu için sahile gittim ve bir bankta oturup derin derin su seslerini dinleyerek karnımı doyurdum, sonrasında yarın 'Travel' için yola çıkacağımızdan dolayı eve gittim ve valizimi hazırlayıp gece 03.00 civarında uyudum....
Birinci işimde 3 ay çalıştım ve 5.600 Dolar kazandım; ikinci işimde de 2 ay çalıştım ve 2200 Dolar kazandım. Bunlara ek olarak 3 ay boyunca en az 500 Dolar bahşiş aldım.
Ve 1. işimden 700 Dolar 2. işimden de 19 Dolar vergi kesildi, bu vergilerin bir kısmını Türkiye'ye dönünce geri alabiliyorsunuz.
Not: Verdiğim rakamsal değerlerde ve şirketlerin program işleyiş süreçlerinde güncellemelerden dolayı ufak da olsa farklılık olabilir.
Amerika'ya ulaştıktan sonra ilk fırsatta banka hesabı açtırın. Banka sizden Social Security Number'ınızı isteyecektir, eğer henüz elinize geçmediyse bildirin ve elinize geçince bankaya verin bilgilerinizi.
Yakınlarınızda Bank of America varsa hesabınızı orada açtırabilirsiniz çünkü her yerde şubesi var, sizin için kolaylık olacaktır.
Banka size hesap bilgilerinizin olduğu, işvereninize verebileceğiniz bir kağıt verecektir. Bunu işvereninize verirseniz, ücretinizi elden paycheck olarak değil de direkt hesabınıza almış olacaksınız ve bu bir kolayık olacaktır sizin için.
⏩'Travel' kısmında araba kiralayıp gezdiğimiz Washington, Philadelphia, Boston, Niagara Falls ve New York'u; hatta arabayla yanlışlıkla Kanada'ya girip polis merkezinde 4 saat tutulduğumuzu 'Amerika' başlığı altında yayınlayacağım, takip edebilirsiniz.
Yayınladığım yazılarımdan haberdar olmak için sağ taraftaki E-POSTA İLE TAKİP ET kısmına mail adresinizi ekleyebilirsiniz.
FORMDAN GELEN MESAJLARI BAZEN GÖREMİYORUM YA DA GEÇ GÖRÜYORUM BU NEDENLE SORULARINIZ İÇİN LÜTFEN YORUM YAPIN HERKESE FAYDALI OLSUN CEVAPLAR, TEŞEKKÜRLER.
Birinci işimde 3 ay çalıştım ve 5.600 Dolar kazandım; ikinci işimde de 2 ay çalıştım ve 2200 Dolar kazandım. Bunlara ek olarak 3 ay boyunca en az 500 Dolar bahşiş aldım.
Ve 1. işimden 700 Dolar 2. işimden de 19 Dolar vergi kesildi, bu vergilerin bir kısmını Türkiye'ye dönünce geri alabiliyorsunuz.
Not: Verdiğim rakamsal değerlerde ve şirketlerin program işleyiş süreçlerinde güncellemelerden dolayı ufak da olsa farklılık olabilir.
BANKA HESABI AÇTIRMAK
Amerika'ya ulaştıktan sonra ilk fırsatta banka hesabı açtırın. Banka sizden Social Security Number'ınızı isteyecektir, eğer henüz elinize geçmediyse bildirin ve elinize geçince bankaya verin bilgilerinizi.
Yakınlarınızda Bank of America varsa hesabınızı orada açtırabilirsiniz çünkü her yerde şubesi var, sizin için kolaylık olacaktır.
Banka size hesap bilgilerinizin olduğu, işvereninize verebileceğiniz bir kağıt verecektir. Bunu işvereninize verirseniz, ücretinizi elden paycheck olarak değil de direkt hesabınıza almış olacaksınız ve bu bir kolayık olacaktır sizin için.
MARKETLERDEN ALIŞVERİŞ YAPMAK
Marketler genel olarak ucuz. Walmart ve Fod Lion en ucuzları diyebilirim.
Domuz eti yemiyorsanız alacağınız ürünlerin içindekiler kısmını iyi inceleyin; bazen orda yazmadığı halde domuz ürünü içerebilir aldığınız ürünler.
Türkiye'de evinizde yaptığınız kurufasülye,pilav ve menemen gibi tüm yemekleri orada yapabilirsiniz kolaylıkla.
2018 Amerika Maceram
2016'da 2. iş olarak çalıştığım işyerinde bu sefer patronun asistanı olarak çalışmaya başladım. Genel olarak kasaya bakıyordum ve 2 haftada bir sabit 1500 Dolar alıyordum. Çalışma saatlerim düşse de yine ücretim sabit maaş gibiydi.
Patronum ve eşi benim ailem gibiydi; ben de onların oğulları gibiydi. Bana maddi ve manevi olarak çok güveniyorlardı.
WORK AND TRAVEL SELF NEDİR ?
Eğer size bir şirket iş sözleşmesi göndermeyi kabul ediyor ve bunu da sponsorunuz onaylıyorsa normal program ücretinden 500-800 Dolar daha az ücret ödersiniz Türkiye'deki şirketinize. Eğer ilk defa katılıyorsanız programı bu o kadar kolay olmuyor.
TRAVEL PLANI
Evet heyecanlısınız travel için ama hiç acele etmeyin, işinize başlayın ve 1 ay sonra zaten travel için arkadaş buluyorsunuz genel olarak ya da gruplarda bulursunuz kolaylıkla.
Araba kiralarsanız çok daha ucuz olur ama güzel bir rota hazırlamanız gerekiyor bunun için.
Araba kiralayamıyorsanız uçak, otobüs ve trenleri tercih edebilirsiniz.
Kesinlikle herşey çok kolay hiç kormayın ve endişelenmeyin, sadece cesaret edip adım atın !
NACİZANE GENEL VE ÖZET TAVSİYEM
- Work and Travel çok güzel bir program ama Amerika'ya gittiğinizde boyun eğmeyin kimseye ve korkmayın.
- Haklarınız var ve sorgulayın herşeyi. Aldığınız ücretleri kontrol edin, doğru mu değil mi diye.
- Türkiye'deyken işveren mülakatından korkmayın, sizi müdür yapmayacaklar. Altı üstü kalifiyesiz işlerde çalışacaksınız.
- İngilizceniz iyi olmayabilir ama korkmayın ve çekinmeyin kesinlikle. Türkiye'deki gibi kimse size tuhaf tuhaf bakmaz İngilizce konuşurken. İngilizcenize geliştirmek istiyorsanız iyi de olsa kötü de olsa konuşun, böyle böyle geliştireceksiniz kendinizi.
- Harcama yaparken Dolar'ı Türk Lirası olarak düşünüp cimri olmayın, alım gücünüze göre hesap yapın.
- Evde yatmayın, çıkın dışarı gezin, dolaşın ve etrafı keşfedin; insanlarla tanışın. Sosyal olun.
- Namaz kılmak istiyorsanız orda da kılabilirsiniz, mescit varsa Cuma Namazı'na da gidebilirsiniz. Oruç da tutabilirsiniz Ramazan'da.
- Kiliselere gidin mutlaka, insanlarla tanışın ve onları tanıyın. Dini konuşmalardan hoşlanmıyorsanız mutlaka bildirin yoksa kiliselerde din hakkında konuşmak isterler mutlaka.
- Para kazanacağım derken kendinize harcayacağınız vakitten kısmayın kesinlikle, eğlenin.
Yayınladığım yazılarımdan haberdar olmak için sağ taraftaki E-POSTA İLE TAKİP ET kısmına mail adresinizi ekleyebilirsiniz.
FORMDAN GELEN MESAJLARI BAZEN GÖREMİYORUM YA DA GEÇ GÖRÜYORUM BU NEDENLE SORULARINIZ İÇİN LÜTFEN YORUM YAPIN HERKESE FAYDALI OLSUN CEVAPLAR, TEŞEKKÜRLER.



Merhaba Yunus,
YanıtlaSilİlk yazına bayıldım.
Her şeyi o kadar güzel açıklamışsın ki
aklımda soru işareti kalmadı.
Umarım diğer yazılarında senin kaleminden
şehri gezerim.
Güzel düşüncelerin için çok teşekkür ederim güzel insan :)
SilAmerika work and travel nedir sorusununun cevabını merak edenlerin aklına hiç bir şey takılı kalmayacaktır :) Çok güzel ve detaylı bir anlatım olmuş teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkür ederim düşünceleriniz için :)
SilYazınız için teşekkür ederim çok açıklayıcı. Değinmişsiniz ancak benim bu konuda hassasiyetim olduğu için gitmiş birine tekrardan sormak istiyorum. Çalıştığınız kurumlar namaz konusunda yardımcı oluyorlar mı? Mekan, zaman konusunda?
YanıtlaSil